13 Şubat 2009 Cuma

Kızlık zarı hakkında genel bilgi

Kızlık zarının latince adı hymendir ve HYMEN Yunan mitolojisinde Evlilik Tanrısının ismidir. Kızlık zarı ülkemizde ve dünyanın belli bölgelerine halen sosyal ve kültürel önemini korumaktadır.

Kızlık zarının henüz bozulmamış olması hatalı olarak kadının bekaretinin, yani bir erkekle birlikte olmadığının sembolü ve yine hatalı olarak ilk ilişkide kanama olmaması kadının daha önceden bir erkekle cinsel ilişkide bulunmuş olduğunun kanıtı olarak görülmekte ve birçok masum genç kız bu yüzden tüm yaşamlarını etkileyecek olaylarla karşılaşabilmektedir. Bu durum yalnız bizde değil, birçok kültürde geçerlidir.

Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanları ne yazık ki genç kadınların "kızlık zarı muayenesi" için kliniğe getirilmelerine ve böylece bazen küçük düşürülmeye varacak kadar aşağılanmalarına tanık olmaktadırlar.

Bu yazı kızlık zarı hakkındaki bazı yanlış bilinenleri düzeltmek veya bilinmeyenleri açıklığa kavuşturmak için basitliği korumak açısından soru-cevap şeklinde hazırlanmıştır.

Kızlık zarı tam olarak nerededir?

Kızlık zarı, vajina girişinin 1-1.5 santimetre iç kısmında yer alan ince bir yapıdır.

Neden böyle bir yapı var?

Anatomik ve fizyolojik açıdan kızlık zarının bilinen bir işlevi yoktur. Genital sistem enfeksiyonlarına karşı koruyucu bir işlevi olduğu düşünülmesine karşın, ortada delik olan bir yapının nasıl olup da enfeksiyonlara karşı koruyucu olacağı tartışma konusu olduğundan bu görüş tam olarak geçerli değildir. Aslında enfeksiyonların bakire olanlarda daha ender oluşmasının nedeni bu kızların cinsel yolla bulaşan hastalıklara maruz kalmamış olmalarıdır. PID (pelvik enfeksiyon) ve vajinit gibi enfeksiyon hastalıkları aktif cinsel yaşam başladığında, önemli bir kısmı cinsel yolla bulaşan bakterilerle başlatılan enfeksiyonlardır.

Kızlık zarları yapısal olarak farklılıklar gösterebilir mi?

Anatomik olarak kızlık zarı vajinanın hemen giriş kısmında yerleşmiş, en sık görülen şekliyle ortasında adet kanının ve vajinal salgıların akmasına yarayan ufak bir delik bulunan yarı esnek, ince bir yapıdır. Bazı kadınlarda bu yapı çok sert veya çok esnek olabilir. Bazı kadınlarda ortada bir yerine iki veya daha fazla sayıda delik bulunabilir. Ender durumlarda zarın ortasındaki delik o kadar büyüktür ki, muayenede neredeyse zar hiç yok sanılabilir.

Bazı çok ender durumlarda ise zarda hiç delik yoktur (imperfore himen). Bu durumda adet kanaması genç kızlıkta görülen ilk kanamadan itibaren sürekli genital kanal içinde birikir ve her adet döneminde kız "adet olamamaktan, ancak aşırı ağrı duymaktan" yakınır. Kanama öyle ileri boyutlarda birikebilir ki, tüm rahim ve tüm vajina kanla dolmuş ve genç kızda halen ilk adet kanaması gerçekleşmemiş olabilir. Bu ciddi bir durumdur ve kadının genital sisteminin zarar görmemesi için ameliyatla kızlık zarına delik açılarak içerideki kanın boşalması sağlanmalıdır.

Bu resim kızlık zarının kişiler arasında yapısal farklılıklarını göstermektedir. Üstteki resimlerde cinsel ilişki öncesinde en sık görülen kızlık zarı tipleri görülmektedir. Altta solda yer alan resim delik içermeyen ve bu nedenle kız çocuğunda ciddi sorunlar yaratabilen kızlık zarı yapısını göstermektedir. Doğum sonrasında kızlık zarı yalnızca kalıntılar şeklinde varlığını sürdürebilir.

Kızlık zarı cinsel ilişkide mutlaka kanar mı?

Kızlık zarı nispeten esnek olmasına karşın, vajinanın içine girme denemelerinde (cinsel ilişkiyle, parmaklarla veya muayene aletleriyle) kolaylıkla yırtılan ve kanayan bir anatomik yapıdır. Ancak kişiler arası önemli yapısal farklılıklar nedeniyle kızlık zarı aşırı esnek olanlarda veya zar üzerinde yapısal olarak az sayıda damar bulunması durumunda ilk cinsel ilişkide kanama gerçekleşmeyebilir. Bunun sıklığını belirleyen bir çalışma olmamakla beraber deneyimler kadınların muhtemelen %1-2'sinde kızlık zarının ya aşırı esnek olması, veya damarlanmasının az olması nedeniyle ilk cinsel ilişkide kanamadığını göstermektedir.

Bakire bir kadının jinekolojik muayene olması mümkün müdür?

Jinekolojik muayenenin en önemli aşamalarından biri vajinanın ve rahimağzının gözlenmesi için yapılan spekulum muayenesidir. Günlük tıp uygulamalarında bakire olanların muayenesinde çoğunlukla bu işlem uygulanmamakta ve elle muayene makattan yapılmaktadır.

Doktorlar arasında yaygın olan diğer bir eğilim de bakire birinin yalnızca ultrasonografiyle değerlendirilmesidir. Bu yaygın eğilimin nedeni, halk arasında "muayenenin ultrasonografiye göre daha az gelişmiş bir yöntem olduğu" şeklindeki yaygın görüş nedeniyle kadınların doktorlarını "yalnızca ultrasonografiyle tanı koyan doktor"lar arasından seçme eğilimleridir.

Bakire bir kadının değerlendirmesinde yalızca karından yapılan ultrasonografi yeterli değildir. Akıntı, kasık ağrısı gibi şikayetlerin değerlendirmesinde kızlık zarına hiç bir zarar vermeden makattan muayene yapılması mümkündür ve ihmal edilmemelidir.

"İlk gecede" nelere dikkat etmek gerekir?

İlk gecede veya daha geniş anlamıyla ilk cinsel ilişkide hem kadına hem erkeğe düşen önemli görevler vardır. Bu ilk deneyimin güzel ve hatırlandığında iyi duygular uyandıran bir deneyim olması için kadının kendini bu ilk deneyime psikolojik olarak hazır hissetmesi gerekir. Ön sevişmeyle vajinada yeterli kayganlaşma sağlanmalı, eğer bu sağlanamazsa kayganlaştırıcı jel şeklinde eczanede satılan ve reçetesiz alınabilen ilaçlar kullanılmalıdır

İlk cinsel deneyimin mutlaka ağrılı olması gerekmez. Kadın kendini yeterince gevşettiğinde, erkek de yumuşak davrandığında ağrısız bir ilk deneyim gerçekleşmesi çok muhtemeldir.

Kadınların ilk deneyimlerinde en önemli korkularından biri gebe kalmaktır. Bu yüzden erkeğin prezervatif kullanması veya kadının doktoruna danışarak uygun bir korunma yöntemini kullanmaya başladıktan sonra ilişkide bulunması en idealidir.

İlk cinsel ilişkide zar aşırı kanayabilir mi?

Özellikle erkeğin çok aceleci ve sert davranması durumunda ufak yapılı kadınlarda zarla birlikte vajina dokusu da yırtılabilir. Bu durum çok aşırı kanamayla seyreden ve büyük olasılıkla dikiş atılarak tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Kızlık zarının çok aşırı sert yapısı olması da bu duruma katkıda bulunabilir.

Normalde ilk ilişkide oluşan kanama birkaç dakika içinde en geç yarım saatte durur. Eğer kanama çok şiddetli olursa veya uzun süreler geçmesine rağmen durmazsa böyle bir durum söz konusu olabileceğinden doktora başvurmak gerekir.

Bazı durumlarda ilk ilişkide kanama olur, yırtık yeri iyileşir, daha sonraki ilişkilerde tekrar kanar. Bu da kızlık zarının aşırı sert veya fazla "damarlı" olmasından kaynaklanır. Kanama miktarı fazla değilse, her ilişkide oluşan kanama kısa süreliyse endişelenecek bir durum yoktur.

Kızlık zarının tamiri mümkün müdür?

Kızlık zarının tamiri mümkündür ve tüm dünyada bunu uygulayan doktorlar ve uygulamayı talep eden kadınlar vardır. Bu tamirin başarılı olup olmayacağının en önemli belirleyicisi yırtılmanın ne zaman olduğudur. Kısa zaman önce (günler önce) olan bir yırtılma kolaylıkla tamir edilebilir. Çok sayıda cinsel ilişkide bulunmuş, doğum yapmış kadınlarda ise kızlık zarının parçaları azalmış olduğundan tamiri çok zor olabilir, başarısız olabilir.

Kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının tümü bu tamiri yapar mı?

Hayır. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlarının çok önemli bir kısmı etik sorunları göz önünde bulundurur ve bu tamiri yapmaz.

Kızlık zarı bozulmadan gebelik oluşabilir mi?

Evet. Gebelik oluşması için kızlık zarının bozulması şart değildir. Yukarıda anlatıldığı gibi esnek olan bir zar tam bir cinsel ilişkide bozulmamış olmasına karşın gebelik oluşabilir. Diğer bir yol da yine ender görülmesine karşın erkeğin kızlık zarına çok yakın bir yere boşalmasıdır. Spermler oldukça hareketli hücreler olduklarından vajinanın girişinden rahimağzına ve buradan da iç genital sisteme geçerek gebeliği başlatabilirler.

Muayenede Kızlık zarının sağlam olup olmadığı anlaşılabilir mi?

Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanının yaptığı bir muayenede kızlık zarının yırtılmış olup olmadığı, yırtılmışsa bunun eski bir yırtık mı, yeni bir yırtık mı olduğu anlaşılabilir. Ancak Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları resmi bir kurumda adli tabip olarak görevli olmadıkları sürece bu muayeneyi yapmamayı tercih etme veya muayene sonucunda rapor vermeyi reddetme özgürlüğüne sahiptirler. Dahası Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları hastanın kendisi dışındaki birine muayene sonucunu bildirmek zorunda da değildirler.

Seks hakkında bilmek istediğiniz herşey!

"Ne nedir, neden olur? Peki niye öyledir?" gibi seksle ilgili îistil kapalı sorularınız mı var? İste size açık sorulara, açık yanıttan Aklınızda soru işareti kalmasın!

Cinsel yaşam, insanlığın en karanlık kalan yanlarından biri. Utanç duygusuyla korkuların birleşimi, cinselliğin her tür gerçek dışı söylentiyle birleşmesine neden oluyor. Kulaktan dolma bilgiler, uydurulmuş fantastik öyküler, cinsellik bir sır gibi fısıldandığı sürece, gerçeğin yerini alıyor.

İşte size gerçek bilgiler... Belki, merak edip soramadığınız, belki yalan yanlış bilgiler yüzünden yanlış bildiğiniz ilginç seks sorularını sizler için derledik.

G noktası nerededir?

Yüzyılın en önemli keşiflerinden birinin adı "G noktası". 1940 yılında Alman jinekolog Dr. Ernst Granfenburg tarafından adı konulan bu nokta, daha doğrusu alanın, kadının en erojen bölgelerinden biri olduğu iddia ediliyor. Vajina duvarında olduğu iddia edilen bu bölgenin, orgazmı kolaylaştırdığı söyleniyor. Niye bir söylenti gibi aktardığımıza gelince; bu bölgeyi bulmak için, Kristof Kolomb"un Amerika"yı keşfederken harcadığı enerjiyi gözden çıkarmalısınız. Çünkü, Kutup Yıldızı"nın gökyüzündeki yerini bilmeniz, onu her gece gökyüzünde görebileceğiniz anlamına gelmez. Partnerinizle birlikte bu duyarlı bölgeyi bulmak için çeşitli pozisyonlar denemekten kaçınmayarak arayışınıza başlayabilirsiniz. Vajina içinde yaklaşık 5 cm derinlikte bulunan ve bir noktadan çok, bir alan diyebileceğimiz G noktasını bulmak için neler yapmalı derseniz; öncelikle kendi parmaklarınızı kullanmanızı öneririz. Kendi vücudunuzu keşfetmek için çocukken yaptığınız küçük deneyleri hatırlayın ve bunları daha da geliştirin.

G noktası sadece kadınlara özgü bir erojen bölge midir?

Erkek de kadının uyarıldığı bölgelerden uyarılabilir. Örneğin göğüs uçları, kulak içleri, ense, kadında da erkekte de ortak erojen bölgelerdir. Erkeklerde, kadınlardaki G noktasına karşılık gelen bölge, testislerle anüs arasında bulunur. Erkeklerin G noktasını bulmak kolaydır. Ancak, çoğu zaman erkekler anüslerine yakın dokunulmasından hoşlanmadıklarından, buna izin vermeyebilirler.

Penis, gerçek büyüklüğüne ne zaman ulaşır?

Erkek cinsel organları, 17 yaşında normal büyüklüğüne ulaşır. Erkekler, 10-13 yaşlarıda ergenlik dönemine girdiklerinde, penisleri de diğer organları gibi, gelişmeye ve büyümeye devam eder. Bu büyüme 17 yaşına gelinceye kadar sürer. Bir erkeğin ergenliğe girmesiyle, cinsel gelişimini tamamlaması aynı şey değildir.

Penisin normal büyüklüğü nedir?

İşte erkeklerin daha çok küçük yaşlardan itibaren cevabını aradıkları can alıcı bir soru. Bu normal ölçü arayışının başlıca sebebi, bu çıtanın altında mı, yoksa üstünde miyim kaygısı. Bu sorunun cevabı "Partnerini mutlu eden penis, normal penistir" diye verilebilir. Bütün penisler erekte olduğunda uzar. Ancak, daha matematik bir cevap istiyorsanız, 13-15 cm kadar diyebiliriz. Şimdiye kadar tıbbi kayıtlara geçen en uzun penisin 33,5 cm uzunluğunda ve 15 cm çapında olduğu belirtiliyor. Şunu söyleyelim; çok büyük penis insana sadece problem getirebilir. Neden derseniz; 1. Vajinadan daha uzun ve geniş bir penis, acı verebilir. 2. Penis büyüdükçe, ereksiyon zorlaşır.

Uzunluk mu önemlidir, genişlik mi?

Bunu siz söyleyin! Hangisi? Erkeklerin uzun penis takıntısını boşverin. Onların takıntısı var diye, sizin de takıntılı olmanız gerekmez. Seks Terapisti Julie Gole bakın ne diyor: "Eğer ideal bir penis tasarımı yapabilseydik, bu kapı tokmağı gibi, "kısa ve kaim olurdu."

Prezervatif kullanırken bebek yağı kullanılmalı mı?

Kayganlığı arttırıcı yağlar prezervatifi olumsuz etkileyebilir. Yağ bazlı vazelin, el kremi, dudak parlatıcısı, ruj gibi maddeler, prezervatifi zayıflatabilir. Bu tip ürünler kullanmak yerine özel hazırlanmış ve prezervatifle kullanılabileceği belirtilmiş maddeler kullanın. Ya da en iyisi, ön sevişme süresini uzatın.

AIDS, oral seksle bulaşır mı?

Olabilir. HIV virüsünün bazı vücut sıvıları ve kanla bulaştığı herkesçe biliniyor. Oral seks sırasında ağzınızın içindeki mikroskobik kesikler, dişetlerinizdeki küçücük bir yara virüsün vücudunuza girmesine neden olabilir. Sadece HIV değil, herpes virüsü ve pek-çok cinsel hastalık, oral seks sırasında bulaşabilir. En iyisi henüz ülkemizde satılmayan ağız kondomlarından edinmek için yurt dışından sipariş vermeniz! Eğer işin meraklısıysanız!

Regl döneminde seks güvenli midir?

Hayır. Binlerce kez hayır. Hamile kalabilirsiniz. Yoksa siz vajina içinde spermin 5 gün boyunca canlı kalabileceğini hâlâ öğrenemediniz mi? Regl döneminin tehlikesiz olduğunu düşünüp hamile kalmak çok acı bir sürpriz olabilir. Unutmayın, bazı kadınlar, cinsel ilişki sırasında bile yumurtlayabilirler!

Bazen seks neden acı verir?

Vajinal sıvının yeterli olmadığı durumlarda, eğer bir kayganlaştırıcı da kullanmadıysanız, doğacak tahrişlerden ötürü seks acı verebilir. Seks sonrası küçük ağrılar genellikle problem yaratmayacak cinstendir. Ancak, ağrı sürekli hale geliyorsa ve her birleşme sırasında ve sonra yineleniyorsa, mutlaka doktora görünün. Çünkü bu tip ağrılar vajinal kistlerin ve yaraların habercisi olabilir. Birleşme sonrası kaşıntı ve tahriş yaşıyorsanız, belki de meni alerjiniz vardır. Siz siz olun, işinizi şansa bırakmayın ve doktora görünün.

Klitoris seksten sonra neden hassaslaşır?

Klitoris, bir aysberge benzer... Yani göremediğiniz tarafları, gördüğünüzden çok daha fazladır. Erkeklerdeki penise benzer bir yapısı vardır. Seks sırasında içindeki kılcaldamarlar kanla dolar. Dokunulmaya karşı duyarlılığı artar.

Orgazm sonrası kendimizi neden daha iyi hissederiz?

Orgazm, damarlarımızdaki kan akışını hızlandırır ve dolaşımı canlandırır. Meditasyon kadar etkili bir rahatlama yöntemidir. Bungee Jumping yapmış birinin yere ayak bastığı andaki rahatlama hissini düşünün. Orgazm, biraz da buna benzer.

Menide kalori var mı?

Evet. Bir boşalımlık menide yaklaşık 25 kilojul vardır.

Neden meni bazen koyudur?

Eğer partnerinizin menisi koyuysa buna sevinin. Çünkü bilin ki, kendisini size saklamıştır. Erkeğin ilişki sıklığına bağlı olarak menisinin kıvamı değişir.

Kadınlar da boşalır mı?

Bu da çok tartışılan ve cevabı çok merak edilen bir konu. Kimilerine göre kadınların yüzde 40"ı erkekler gibi boşalıyor. Ancak, bunun normal vajina sıvısı mı, yoksa G noktasının orgazma katkısı mı olduğu konusu henüz kesin değil. 1988 yılında Slovakya"da yapılan bir araştırmada, kadınların G noktalarına baskı uygulanmış, sonuçta bazı kadınlarda bir boşalma görülmüş. Önerimiz, çok merak ediyorsanız, kendiniz deneyin!

Neden penis bazen yana yatar?

Bazı durumlarda erekte olmuş penislerin, bir tarafa doğru yattığı görülür. Bu normal bir durumdur. Penisler de tıpkı diğer organlar gibi, her insanda farklı özellik gösterir. "Peyronie"s disease" adı verilen ve peniste nedeni belli olmayan hücre çoğalmasına sebep olan ağrılı bir hastalık da penisin çarpık durmasına neden olabiliyor. Bu durum onu rahatsız etmiyorsa, sizi rahatsız etmesi de gerekmez.

Penis kırılabilir mi?

Evet. Ereksiyon halindeki bir penis, baskı altında kırılabilir. Çok ağrı verici olan ve doktor müdahalesine gerek duyulan bu durum, erkekler için çok ciddi bir sorun olabilir. Bu tatsız durumu yaşamamak için, dikkatli olmanızda fayda var.

Erkekler orgazm taklidi yapar mı?

Evet, neden olmasın? Onun ereksiyon olması, ille de boşalacağı anlamına gelmez. Hatta belki başı ağrıyordur, çok yorgundur ya da havasında değildir. Sadece sizi kırmaktan çekindiği için, sizi geri çevirememiştir. Orgazmdansa orgazmı taklit etmeyi tercih edebilir. Niye anlatıyoruz ki, bu sebepleri siz daha iyi bilirsiniz!

Seks sırasında komik sesler mi çıkıyor?

Üzülmeyin, kimi zaman böyle şeyler olabilir. Hatta gaz kaçırmak da mümkün. Bunu seksin doğal sürecinin bir parçası olarak kabul edebilirsiniz. Dert etmeyin!

İspanyol seksi nedir?

"French Kiss"ten sonra bu da ne oluyor?" demeyin. Çok özel bir tarafı yok. Normal bir ilişkiden farkı, erkeğin, kadının göğüsleri üzerine boşalması. Her duruma isim takmak ve bir millet patenti vermek isteyen bazı dış mihrakların koyduğu öylesine bir isim kısacası.

Penis neden mavileşir?

Yüzüstü pozisyonda, penise daha fazla kan gitmesi, penisin mavileşmesine neden olabilir. Boşalma sonrası ya da ereksiyonun sona ermesi halinde, penis tekrar gerçek rengine döner. Eğer çok rahatsız oluyorsanız bakmayın. O rahatsız oluyorsa, bir doktora görünsün. En azından içi rahat eder.

Seks Pozisyonlari


Seks hayatınızın iyice monotonlaştığını düşünüyor, değişiklik istiyorsunuz, ama ne yapacağınızı bilmiyorsunuz, hep aynı şekilde sevişmekten de sıkıldınız! Üstelik fanteziler de artık yatak odanızın kapısından içeri girmiyor… Mutsuzsunuz… Herkesin az çok yaptığı, ama bir türlü adını bilmediği pozisyonları deneyin. Vereceğimiz bilgiler ışığında tabii…

misyonermisyoner

misyoner
Misyoner pozisyonu
Bu pozisyon çiftler arasında en çok tercih edilendir. Kadın sırt üstü yatar, erkek karın üstü kadının üzerindedir.
Kadın için: Misyoner pozisyonu en çok tercih edilen pozisyon olmasına rağmen kadınların çoğu aslında bu pozisyonu sevmiyor. Çünkü misyoner pozisyonu kadının hareket alanını daraltıyor. Buna rağmen penis, bu pozisyonda vajinanın derinliklerine ulaşabildiği için tatmin edici bir pozisyon olarak biliniyor.
Erkek için: Bu pozisyonda bütün iş erkekte bittiği için biraz daha olgun ya da yaşlı erkekler bu pozisyonu pek sevmiyorlar. Erkek için çok fazla efor sarfedici olan bu pozisyon, ergenliğe yeni adım atmış olanların özel tercihi genelde! Ayrıca kontrolü elden bırakmayan, seksin temposunu elinde tutmak isteyen erkekler de bu pozisyonu tercih ediyorlar. Bu pozisyonun bir başka avantajı da erkeğin kadını rahatça öpebilmesi…

Erkek çok ağır ve erken boşalma sorunu varsa ya da kadın ileri dönem gebelik yaşıyorsa ise bu pozisyon
uygun değildir.

jokeyjokey

Jokey pozisyonu :
Kadının üstte, erkeğin altta olduğu pozisyon.
Kadın için: Aslında bu pozisyon kendi içinde ikiye ayrılıyor. Kadın jokey pozisyonunda erkeğe yüzü dönük ya da sırtı dönük durabilir. Erkeğin yüzüne bakılmayacak gibiyse sırtnızı dönebilirsiniz yani! Tabii canınız nasırlı ayak görmek istiyorsa!..
Her iki durumda da bu pozisyonda kadının avantajı, fiziksel kondisyonuna göre ilişkinin hızını kendisinin ayarlayabilmesidir. Hükmetmeyi seven, otoriter kadınlar için bu pozisyon genel tercih nedeni!
Erkek için: Genelde bu pozisyona bayılırlar. Çünkü kendilerini bir seks kölesi gibi hissederler. Kadın onun üzerindedir ve ona hükmediyordur. Bunu düşünmek hoşuna gidebilir! Özellikle yaşlı ve tembel erkekler için ideal…
Bazı seksologlar bu pozisyonun her iki eşe de en çok haz veren pozisyon olduğunu söylerler.

xx

X pozisyonu :Kadın ve erkek yüzyüzeler. Bacakları makas gibi birbirine geçmiş. Yani misyoner pozisyonunun yanyana yatılan biçimi diyebiliriz.
Kadın için: Klasik ‘hangi bacak senin’ sendromu atlatıldıktan sonra başlanabilir. Eğer bacaklarınız esnekse tabii. Yoksa bu pozisyondan uzak durun. Çünkü bacaklarınız içiçe geçmişken hareket kabiliyetiniz sıfıra da inebiliyor. Penis, vajinayla temasta zorlanabilir.
Erkek için: Erkekler her türlü pozisyonu severler. Demek oluyor ki, bunu da seviyorlar. Ancak çoğu erkek, partnerinin bacağı diye kendi bacağını da okşayabiliyor.

Bazı ciftler yeterince uyarılmadıklarını söyleyerek bu pozisyonu elverişsiz bulmaktadırlar.

xx
xx

Köpek Pozisyonu : Tarife gerek yok…
Kadın için: Porno yönetmenlerinin en sevdiği bu pozisyonu kadınlar pek tercih etmiyorlar. Çünkü bu şekilde penis doğrudan yumurtalıklara baskı yapıyor. Ve bu birçok kadın için rahatsız edici bir durum.

Erkek için: Erkeklerin daha az güzel kadınlarla bu pozisyonu tercih ettiğine dair bir iddia da var.

kaşıkkaşık

Kaşık Pozisyonu :Kadın ve erkek yanyana yatıyorlar. Her ikisi de aynı yöne doğru bakıyor. Erkek, kadına arkadan yaklaşıyor.
Kadın için: Kaşık pozisyonunda seks, sarılmayla karışık olduğu için çiftler bu pozisyonu tercih ediyorlar: Duyguların daha derin gösterildiği bu pozisyon kadınların orgazmı acısından tatmin edici değil.

Erkek için: Biraz daha sert seksten hoşlanan erkekler için uygun bi pozisyon değil. Aama sabah yeni uyanmışsa ve kımıldayacak hali yoksa tercih edebilir.

aa

Ayakta :Kadın ve erkek yüzyüze duruyorlar. Kadın bacakları ile erkeği sarıyor. Tabii bu durumda erkeğin bir duvara yaslanması gerekiyor.
Kadın için: Bu pozisyon kadın için çok keyifli olabilir. Çünkü penis hem vajinaya derin bir şekilde giriyor hem de partnerine sıkı bir şekilde sarılmış oluyor. Ama partner biraz daha ufak tefekse, güçsüzse ayakta sekse kalkışmayın. Zira düşeceğim tehlikesiyle zevk almanız güçleşir.
Erkek için: Erkekler için çok keyşif verici bir pozisyon değil. Ancak kaslı erkekler tercih edebilir. Çünkü bir süre sonra hem heyecandan hem de güç kaybından bacaklar titremeye başlayabilir.

Cinsel Istek Uyandirmada Duyarli Yerler

Deri her noktada şefkatli okşamalara tepki gösterebilir, bu sırada kan dolaşımı artar, deri giderek ısınır ve dokunmaya karşı hassaslaşır (bazen de gıdıklanır duruma gelir).

Normal ve doyuma giden bir cinsel birleşme, mutlaka yeterli bir cinsel uyarımla başlar.

Cinsel uyanma vücudun belirli bölgeleri daha duyarlıdır. Fakat bütün vücudun ve her tarafının cinsel uyanma duyarlılığını kabul etmek gerekir.

Cinsel uyanma en duyarlı bölgeleri bilerek uyarmak, özellikle tecrübesiz genç evliler için önemlidir. Cinselliklerini yeni yaşayan çiftler uyumlu bir cinsellik için öncelikle eşlerinin uyarım sağlayan bölgelerini bilmeli ve en önemlisi ne tür uyarılmadan hoşlandıklarını araştırmalıdırlar.

Cinsel birleşmenin her iki tarafça doyumlu olması için, ön sevişmenin doyurucu, uyarımın yeterli olması gerekir. Eşin ne tür uyarılmadan hoşlandığı araştırılmalı, nerelerin öpülmesinden, nerelerin, nasıl okşanmasından zevk aldığını anlamaya çalışmalıdır.

“Beraberce orgazm” siyaseti, deneme-yanılma yöntemini ve çok iyi iletişim kurmayı gerektirir. Eğer ihtiyaçlarınızı tartışmayı becerebiliyorsanız, sözcüklerinizin diziliminin onu eleştirir biçime dönüşmemesine, bunun yerine, doğrudan doğruya ihtiyaç duyduğunuz şeyleri açıklamasına dikkat edin. Eğer sözcüklerle anlatamıyorsanız, o zaman küçük zevk inlemeleriyle neden hoşlandığınızı eşinizin anlamasını sağlayabilirsiniz. Ya da elini ya da ağzını nazikçe farklı bir bölgeye götürebilir ya da eğer hoşlandığınız buysa, baskıyı artırmasını sağlayabilirsiniz.

Duyarlı Yerler:

En duyarlı uyarım bölgeleri erkekte cinsel organ, yumurtalıklar, apışarası, kadında klitoris (bızır), cinsel organın dış ve iç dudakları ve memelerdir. Ayrıca dudaklar, Boyun, kulaklar ve kulak memecikleri, ense, göğüsler ve iki göğüs arası gerdan. Kolun iç kısımları, dirseğin iç kısmı, dirsekle omuz arası iç kısmı, dizden yukarı bacakların iç kısımları, dizin iç kısmı, bel yanları, kalçalar dişilik simgesi olarak görülmektedir. Gerek kadında, gerek erkekte göğüslerin uyarılmasında meme uçlarının dikleştiği görülür. Kadında bu daha belirgindir. Erkek de uyarılmaktan büyük haz duyar.

Kadında Duyarlı Bölgeler:

Araştırmacılar, insan vücudunda dış derinin iç deriye dönüştüğü bütün bölgelerin duyarlı olduklarını söyler. Bir sınıflandırma yapacak olursak kadında duyarlı bölgeleri kadından kadına farklı olmakla birlikte, genel olarak şöyle sıralayabiliriz:

A- Cinsel organ: Klitoris, iç dudaklar, dış dudaklar.

B- Cinsel organa yakın olan yerler.

C- Dil, dudaklar, ağız, kulaklar ve kulak memeleri, ense, boyun.

Dil ve dudakların cinsel uyarımdaki yeri bir ayrıdır. Bu yüzden öpüşme bütün dünyada aşk sembolü olmuştur.

Burun da kokuları algılamakla ayrı bir uyarıcı niteliğindedir.

D- Derinin ve kasların inceldiği bölgeler: Kolların iç tarafları, bacakların iç tarafları, kalçalar.

E- Sırt, bel ve özellikle omur eğrisi ve çevresi.

F- Göğüsler ve göğüs uçları.

Yukarıda saydığımız bölgeler kadının en duyarlı noktalarıdır. Buralara yapılacak temas kadında derhal bir irkilme meydana getirir. Bu bölgelerin dışında da son derece duyarlı bölgeler olabilir. Özellikle gıdıklanma duygusu meydana getiren yerlerde cinsel duygular da şiddetlidir.

Gıdıklanma duygusu ile belirtebileceğimiz bölgeler şunlardır;

Avuç içleri, ayak tabanları, karın bölgesi.

Ancak kadınlar için duyarlı bölgeler olarak saydığımız bu noktalar her kadın için kesin değildir. Bir kadında son derece duyarlı olan bir bölge bir başka kadın için hiçbir heyecan doğurmaz. Bu bakımdan evlilikte mutluluk arayan ve eşlerini tatmine ulaştırmak isteyenler birbirlerini keşfe çalışmalıdırlar. Bu da zamanla ve tanıyarak elde edilir.

Aslında kadındaki cinsel açıdan duyarlı bu yerler, erkekler için de geçerlidir

Masturbasyon

Mastürbasyon

Mastürbasyon, insanın kendi kendini cinsel doyuma ulaştırmasıdır. Mastürbasyon zararlı birşey değildir. Her yaştaki kadın, erkek ve çocuklar bu yolla kedilerini tatmin ederler. Küçük çocuklar da bile çok sık rastlanır. Kazayla cinsel organlarına dokunurlar ve bu da hoşlarına gidince bu aktiviteyi devam ettirirler. Erkek çocukları daha sık mastürbasyon yaparlar, çünkü; penis, klitorise nazaran daha kolay keşfedilir. Araştırmalara göre 15 yaşına gelmiş çoğu erkek çocuğu mastürbasyon yapmış bulunmaktadır.


Genel Bakış

Eski dönemlerde mastürbasyon yapmanın imajı çok farklıydı. Kendi kendini tatmin etmenin zararlı olduğu sürekli vurgulanırdı. Zaman içerisinde yapılan araştırmalar sonucunda mastürbasyonun, aşırıya kaçılmadığı sürece, zararlı olmadığı tespit edilmiştir. Aşırı kelimesinin açıkça bir tanımı bu dönemde bulunmamaktaydı.

Masters ve Johnson "aşırı" konusunda bir çok araştırma gerçekleştirdi. Bu araştırmalar sayesinde vardıkları sonuçlar şöyleydi:

  • Mastürbasyon normal ve doğal bir şekilde cinsel stresin atılmasında her yaştaki kadın ve erkekler için yardımcı olduğu,
  • Aşırı mastürbasyon diye bir kavramın olmadığı ve
  • Mastürbasyonun ne fiziksel ne de psikolojik bir zarar getirdiğiydi.

Mastürbasyon denilince akla hep tek bir kişi ve onun kedini tatmin etmesi gelir. Her zaman bu geçerli değildir. Mastürbasyona katılımcı veya seyirci olarak da iştirak etmek mümkündür. Çoğu kişi partneri mastürbasyon yaparken seyretmenin uyarıcı olduğu söyler. Ayrıca, partnerinizi seyrederken onun nasıl uyarılmak istediğini de öğrenme şansınız olmaktadır. Öğrendiklerinizi sevişme esnasında uygulamanız da hem sizin hem de partnerinizin sevişmekten daha fazla zevk almanızı sağlayacaktır.

Mastürbasyon yapıp yapmamanız kişisel bir seçimdir. Eğer yapıyorsunuz bu kötü birşey yaptığınız anlamına gelmez. Yapmıyorsanız da aynı şey geçerlidir. Araştırmaların sonuçlarına bakıldığında 21 yaşına gelmiş erkeklerin %97'si ve kadınların %90'nı mastürbasyonu denemiş oldukları ortaya çıkmıştır. Mastürbasyon konusunda söylenen bir çok gerçek dışı laf vardır. Mastürbasyona ilk etapta kişisel eğitim aracı olarak bakılmalıdır. Ayrıca mastürbasyon kişiye cinsel rahatlılık, güvence ve özsaygı kazandırır.

Mastürbasyon yapan kişilerin partnerleriyle seks hayatlarından mutlu olmadıkları varsayımı yapılamaz. Mastürbasyon sevişme esnasında da kullanıldığında kişilere değişik zevk tatmalarını sağlayacaktır. Yalnız kadınlar üzerinde yapılan araştırmalarda, kadınların mastürbasyon yapma sebepleri arasında partnerlerinin onları cinsel doyuma ulaştıramamaları en başta gelenlerden biridir.

Çoğu kişi partnerleriyle beraber olamadıklarında mastürbasyona başvurur. Sağlıklı cinsel hayatı olan çiftlerde partnerlerin mastürbasyon yapmaları onların ilişkisi açısında herhangi bir tehlike teşkil etmediği bilinmektedir. Yalnız bu görüş açısı pek yaygın değildir.


Partnerler İ�çin Mastürbasyon

Mastürbasyon çiftler için bir fırsattır. Kendilerine neyin ne derece zevk verdiğini bulma fırsatıdır. Bu da kişilerin cinsel hayatını zenginleştirmelerinde yardımcı olur.

Birlikte yapılan mastürbasyon seks hayatınıza değişik bir alternatif olabilir. Birlikte yapılan mastürbasyon için çeşitli pozisyonlar vardır. Örneğin, kadın ve erkek yan yana yatarlar. Kadının yüzü erkeğe dönük olarak vücütları birbirine değecek şekilde yatarlar. Erkek kadının ensesini yüzünü öpebilir ve ğöğüslerini okşayabilir. Bu arada kadın eliyle cinsel organlarını uyarabilir. Erkek ise kadın sürtünerek kendini doyum noktası getirebilir.

Birlikte uygulanan mastürbasyon seksin yapılamayacağı bazı tıbbi durumlarda da iyi bir alternatiftir. Örneğin kadının hamile olduğu durumlarda veya erkekte ereksiyon sorunları olduğunda.


Kadınlar İ�çin Mastürbasyon

Seks esnasında kadınların en fazla %30'u orgazma ulaşibilir. %80'ninden fazlası ise orgazma mastürbasyon sayesinde ulaşabilir. Mastürbasyon vasıtasıyla orgazma ulaşmak kadınlar için normaldir.

Her kadın farklı şekilde mastürbasyon yapar. Bazı kadınlar vücutlarını hareket ettirerek bazıları ise ellerinin hareket etmesi ile doyuma ulaşırlar. Bazıları klitorisi direkt olarak uyararak bazıları da endirekt bir şekilde onu uyararak doyuma ulaşırlar. Kadınlar sık sık yöntem değiştirirler çünkü aynı şekilde veya aynı bölgeyi sürekli olarak uyarmak o bölgedeki his oranını düşürebilir.

Uyarılan sadece klitoris değildir. Klitorisin yakınlarındaki bölgelerden de kadınlar uyarılarak doyuma ulaşabilirler. Mastürbasyon esnasında vücuduna dokunması veya ğöğüslerini okşaması da zevkini arttırabilir. Orgazma ulaşıldığında çoğu kadın kendini uyarmaya devam edip arka arka orgazm yaşama şansına sahiptir.


Erkekler İ�çin Mastürbasyon

Çok nadiren kadınlar erkekler kendilerini uyarırken onları seyretme fırsatını elde ederler. Esasında erkekler bu konuda açık davranabilseler kadınlar da partnelerinin nasıl zevk aldıklarını öğrenme fırsatı elde edebilirler.

Erkeklerin cinsel odakları penisleridir, özellikle de penisin baş kısımları. Genelde mastürbayon esnasında erkekler penislerini avuçlarının içinde ileri geri götürerek kendilerini tatmin ederler. Ama her erkeğin tekniği farklı olabilir. Bazıları penislerine hafif sürtüşmeden zevk alırken bazıları da bunu iyice hissetmek isterler. Bir erkeğin hoşuna giden diğer erkeğin hoşuna gitmeyebilir.

Mastürbasyon esnasında erkeklerde en sık rastlanan problem ise çok hızlı bir şekilde mastürbasyon yapmalarıdır. Esasında daha yavaş bir şekilde kendilerini uyarsalar, orgazmları da daha kuvvetli olacaktır. Orgazma ulaştıktan sonra çoğu erkek hareketlerini yavaşlatır çünkü penisin başı bu aşamada çok hassas halde olur. Kaygan, özel kremler kullanldığında bu yavaşlamadan kurtulabilirler.